TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği

OTONET, OTONET Üyelik Sözleşmesi ile belirlenen amaçlar ve kapsam dışında da, talep edilen bilgileri OTONET veya işbirliği içinde olduğu kişiler tarafından doğrudan pazarlama yapmak amacıyla kullanabilir. Kişisel bilgiler, gerektiğinde kullanıcıyla temas kurmak için de kullanılabilir. (1) Ceza Muhakemesi Kanununun 253 üncü maddesine ilişkin yönetmelik bu Kanununyürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde çıkarılır ve yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren en geç altı ay içinde uzlaştırmacı listeleri oluşturulur. Adalet Bakanlığı tarafından bu listelere uygun uzlaştırmacı görevlendirmesi amacıyla bir ilan yapılır. İlan yapılıncaya kadar, Ceza Muhakemesi Kanununun 253 üncü maddesinde bu Kanunla yapılan değişiklik öncesinde öngörülen usule göre belirlenen uzlaştırmacılardan görevlendirme yapılmasına devam olunur ve bu uzlaştırmacılar görevlerini tamamlar.

Kaldırdığı zaman da anayasaya aykırılık söz konusu olmaz. Nitekim AYİM aynı gerekçelerle, Yüksek Askeri Şura kararıyla disiplinsizlik nedeniyle ayırma işleminin iptali istemli davanın ve yine oda hapsi disiplin cezasının iptali istemli davanın inceleme kabiliyetinin olmadığına karar vermiştir[565]. Yukarıdaki sözleşme hükmü ve açıklamalar çerçevesinde, oda hapsi disiplin cezasının sözleşmenin 5. Fıkrasında belirtilen hallerden hiçbirine uymadığı dolayısıyla ortada bir iç hukuk – Sözleşme çatışması bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Askerliğin, temel hak ve hürriyetleri sınırlayabileceği bir durum da Anayasa’nın 137. Anayasa’ya göre kamu hizmeti görenlerin kanunsuz emirleri yerine getirmeleri yasaktır. Ancak askerî hizmetlerin görülmesi bakımından kanunla  buna istisnalar getirilebilir. Maddeleri gereği askerler aldıkları emirleri derhal ve mutlak surette yerine getirmekle yükümlüdürler. Verilen emrin yerine getirilmesinden dolayı sorumluluk emri verene aittir. Maddesine göre de, ast verilen emrin sınırlarını aşmadıkça veya suç amacı taşıdığını bilmediği sürece kanuna aykırı emirden dolayı sorumlu tutulamaz[501]. Ast açıkça suç teşkil etmeyen emri kanuna aykırı dahi olsa yerine getirmek mecburiyetindedir.

  • Maddesinde ise serbest seçim hakkı düzenlenmiş, devletin yasama organının seçimi için, halkın kendi düşüncelerini serbestçe ifade etmesinin güvence altına alındığı koşullarda makul aralıklar ile ve gizli oyla serbest seçimlerin yapılması gerektiği belirtilmiştir.
  • STM, Uluslararası Spor Tahkim Konseyi’nin (International Council of Arbitration for Sport-ICAS) idari ve mali denetimi altındadır.
  • Yönetim Kurulu, Onur Kurulu gerekçeli rapor ve önerisini dikkate alarak üye hakkında karar verir ve uygular.
  • Bu takdirde, hiç şüphe yok ki bu işlemler de iptal davasının kabul şartlarını taşımalıdır.

Bu husustaki karar,soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir. Mezardan çıkarma kararı,araştırmanın amacını tehlikeye düşürmeyecekse ve ulaşılması da zor değilse ölünün bir yakınına derhâl bildirilir. (1) 78 inci madde uyarınca moleküler genetik incelemeler yapılmasına sadece hâkim karar verebilir.Kararda inceleme ile görevlendirilen bilirkişi de gösterilir. (5) Bu madde gereğince verilen hâkim veya mahkeme kararlarına itiraz edilebilir. (6) Listelerde yer almamış bilirkişiler, görevlendirildiklerinde kendilerini atamış olan merci huzurunda yukarıdakifıkrada öngörülen biçimde yemin ederler. Yeminin yapıldığına ilişkin tutanak hâkim veya Cumhuriyet savcısı, zabıt kâtibi vebilirkişi tarafından imzalanır. (1) Tanıklara ilişkin hükümlerden aşağıdaki maddelere aykırı olmayanlar bilirkişiler hakkında da uygulanır.

Kurulların inceleme, görüş bildirme ve karar vermeleri için konulmuş olan süreler, işin sürüncemede kalıp memurun tedirgin edilmemesine yönelik olduklarından bu sürelere içinde karar verilmemiş olması kararları hukuka aykırı hale getirmez[383]. Disiplin cezalarının verilmesinde disiplin kurulları açısından bağlı yetki doğuran ve cezalandırma yetkisini sınırlayan süreler zamanaşımı süreleridir. Bu nedenle kurulların karar verme sürelerini cezalandırma yetkisini düşüren bir süre gibi görmek, kanunda olmayan yeni zamanaşımı sürelerinin kabulü anlamına gelecektir. Nitekim Danıştay[384] ve AYİM[385] belirtilen sürelere uyulmamasının görevlilerin sorumluluğunu gerektirebileceğini, ancak bu durumun verilen cezayı veya alınan kararı kanuna aykırı hale getirmeyeceğini kabul etmektedir. “Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna 15 gün içinde tevdi edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir. Memurluktan çıkarma cezası için disiplin amirleri tarafından yaptırılan soruşturmaya ait dosya, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kuruluna tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu kurulca, karara bağlanır” (657 SK m.128).

Bu karardan anlaşıldığı üzere AYİM, disiplin cezası yargı denetimine açık ise eylemin disiplin suçu oluşturup oluşturmadığını ve yine hangi disiplin suçunu oluşturduğunu denetlemekte, hukuka aykırılık gördüğü takdirde disiplin cezasını iptal etmektedir. Kanaatimizce, temel hak ve özgürlüklerle ilgili yasa metinlerini yorumlarken, daraltıcı değil hak ve özgürlük alanlarını, bu bağlamda yargısal denetimin sınırları genişletici yorum yapılmalıdır. Çoğunluk görüşü bunun tam tersine karar vermek suretiyle gerçek bir hukuk devleti olma yolunda katkı sağlamamıştır. Ancak Anayasa Mahkemesinin bu kararına rağmen AYİM, istikrarlı bir şekilde disiplin cezalarını yokluk teorisiyle denetlemeye devam etmektedir. AYİM’nin bu tutumu, Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçelerinin bağlayıcılığı tartışmasını gündeme getirmekte ise de bu konu tezin kapsamı dışında olduğundan incelenmeyecektir[797]\. Özel oyun stratejileri geliştir, kazanma şansını arttır. mostbet güncel giriş\. Askeri Ceza Kanununun 162/A maddesinde; “Disiplin Tecavüzü, Askeri terbiyeyi, disiplini bozan ve hiçbir ceza kanununun maddelerine uymayan fiiller ve tekasüller” olarak tanımlanmış olup bu hallerde disiplin amiri, bir fiili disiplin cezası olarak değerlendirse bile (AsCK. m.165 ve 171’de gösterilen) disiplin cezası verip vermemekte tamamen serbesttir. Amiri, disiplin tecavüzünden dolayı ceza vermediği takdirde hiç kimse kınayamaz, sorumlu tutamaz. Kuşkusuz 477 sayılı Kanununda sayılan disiplin suçları bu kapsamın dışındadır. Maddedeki hususları kapsamamasını[764], davalı olarak ilgili Bakanlık yanında cezayı veren disiplin amirinin de davalı olarak gösterilmesini[765], dilekçe reddi sebebi olarak görmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “adil yargılama” başlıklı 6. Maddesinin 1.bendine göre, her şahıs gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar gerek cezai alanda kendisine yöneltilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan yasal, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına sahiptir. Bu açıklamalar çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin taraf olduğu ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarda, disiplin amirlerince disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü verilen disiplin cezalarına ilişkin olarak, 1602 sayılı AYİM Kanununun 21.

(3) Hüküm, temyiz dilekçesinde gösterilen sebeplerle bozulduğunda, dilekçede açıklanmış olmasa bile saptanan bütündiğer hukuka aykırılık hâlleri de ilâmda gösterilir. (2) Duruşmada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya yerine görevlendirdiği Yargıtay Cumhuriyet savcısı, sanık,müdafii, katılan ve vekili iddia ve savunmalarını açıklar. (2) Cevap verildikten veya bunun için belirli süre bittikten sonra dava dosyası, bölge adliye mahkemesitarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. (3) Müdafii yoksa sanık, tutanağa bağlanmak üzere zabıt kâtibine yapacağı bir beyanla gerekçesini açıklayabilir;tutanak hâkime onaylatılır. Sanığın yasal temsilcisi ve eşi hakkında 262 nci madde, tutuklu sanık hakkında ise 263 üncümadde hükümleri saklıdır. I) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması. (2) Karşı taraf sanık ise, bir tutanağa bağlanmak üzere zabıt kâtibine yapılacak bir beyanla da cevabını verebilir. Cevap verildikten veya bunun için belirli süre bittikten sonra dava dosyası, bölge adliye mahkemesine gönderilir. (2) Hüküm, istinaf yoluna başvuran Cumhuriyet savcısına veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açıklanmamışsa; hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğunun mahkemece öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde tebliğ edilir. (2) Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarınakarşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir.

Askeri Yargıtay bir kararında , içtimaya geç kalınması gibi disipline aykırı bir davranış nedeniyle verilen sürünme eğitimi yapma emrini, sıra harici hizmet cezası niteliğinde görmüştür[240]. Söz konusu hizmetin cezalı tarafından yapılmaması emre itaatsizlik suçunu oluşturur[241]. Osmanlı İmparatorluğu’nda Uzun süre merkezi otoriteye bağlı tek disiplinli ve askerliği meslek edinmiş kuvvet olan yeniçeriler, ancak kendi subayı tarafından ve kendi kışlası içinde cezalandırılabilirdi. 1826 yılında yeniçerilik teşkilatı ortadan kaldırılınca, 1829 yılında “Kanunname-i Asakir-i Muhammediye” adında bir kanun yayımlandı ve yeni bir ordu kuruldu.. Bu kanun göz hapsi, mahpes, kışlık koğuşta hapis, tomruka (demir) konmak, angariye hizmet, ekmek ve suya hasren tevkif gibi bugünkü AsCK’da bulunan cezalara da az çok benzeyen yaptırımlar içermektedir[234]. Siyasi ve ideolojik fiillerinden dolayı ilgili makamlarca aranmakta olan kişilerin Devlet memuru tarafından görev mahallinde giz­lenmesi disiplin suçu sayılmıştır. Maddesinde, Devlet memurlarının, görevleriyle ilgili olarak basına, haber ajanslarına, radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremeyecekleri, bu konuda gerekli bilginin, yetkili kişiler tarafından verilebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Maddesinde düzenlenen daha sonradan mülga olan ve 6706 sayılı Kanuna eklenen 11. Maddenin Türk vatandaşları için ne koşullar getirdiği ele alınmıştır. Mahalli idare organlarının veya bu organların üyelerinin, görevleri ile ilgili suçlardan dolayı haklarında açılan soruşturma veya kovuşturma nedeniyle kesin hükme kadar görevden uzaklaştırılabilmelerinin yasal dayanağı, Anayasa m.127/4 ve 5393 sayılı Belediye Kanunu m.47/1 hükümleridir. Bu durumda olanları görevden uzaklaştırma yetkisi, İçişleri Bakanına aittir. İçişleri Bakanının görevden uzaklaştırma yetkisini kullanması zorunluluk olarak öngörülmemiş olup; anılan hükümlerde “görevden uzaklaştırılabilir” ibaresine yer verilerek, İçişleri Bakanına görevden uzaklaştırma konusunda takdir yetkisi verilmiştir.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

x

Lost Password